Genel Başkanımız Ömer Çağırıcı, İstanbul'da düzenlenen Özel Güvenlik Görevlileri Sertifika Töreni'ne katıldı. Törene katılan İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'ya Genel Başkanımız Ömer Çağırıcı tarafından tüm özel güvenlik görevlileri adına hediye verildi. Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Özel Güvenlik Denetleme Başkanı Suat Çelik, Güvenlik-İş Sendikamız Genel Başkanı Ömer Çağırıcı ve Özel Güvenlik Görevlileri katıldı.
Genel Başkanımız yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Ülkemizde görev yapan tüm Özel Güvenlik Görevlilerinin sesinin duyulmasında gösterdiği çabalardan dolayı, hem Sendikamız hem de Özel Güvenlik Görevlilerinin taleplerini dikkate aldığı için İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya teşekkür ederiz
81 ilde başlayan eğitimlerin sona ermesi ve finalinde sertifikalarının verildiği bu törende olmaktan mutluluk duyuyoruz. Güvenlik-İş Sendikası olarak tek amacımız, zor şartlarda çalışan Özel Güvenlik Görevlisi üyelerimiz ve meslektaşlarımızın hak ettiği değeri görmesi ve görmezden gelinmemesi.
Sayın İçişleri Bakanımıza Özel Güvenlik Görevlilerine gösterdiği ilgiden dolayı, şahsım, Güvenlik-İş Sendikamız ve tüm Özel Güvenlik Görevlileri adına teşekkür ederim.
Törende konuşan Soylu, "Hukuki bakımdan elbette ki Polis veya Jandarma değilsiniz. Ancak suç ve suçluyla mücadelede, terörle mücadelede artık sizler de bu ülkenin sorumluluk almış evlatlarısınız." dedi. Soylu ayrıca şehir güvenliği noktasında önemli bir konunun da teknolojik altyapı olduğunu ifade ederek, özellikle kent güvenliği yönetim sistemini, hem sayı hem de entegrasyon noktasında güçlendirdiklerini, ülke genelinde Kent Güvenliği Yönetim Sistemi (KGYS) nokta sayısının, yüzde 19,5 oranında arttırıldığını söyledi.
Özel güvenlik konusunun şehir güvenliğinin artık ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de, güvenlik sertifikası olan kişi sayısı 1 milyon 629 bin 531'dir. Halihazırda aktif olarak çalışan özel güvenlik sayımız ise 308 bin 275. Bin 449 şirket, 258 alarm izleme merkezi, 454 eğitim merkezi var. Bu arkadaşlarımızda toplam 52 bin 954 kayıtlı silah bulunuyor. Burada bir şeyi söyleyeceğim. Valilerimiz, emniyet müdürlerimiz bu işten çok şikayetçi. Ben de şikayetçiyim. Özellikle imkanı olup da polis koruması isteyenlere sesleniyorum; artık özel güvenlik görevlilerimiz 24 saat silahlarını yanında taşıyabiliyor. Allah rızası için... Polis sayımızı zaten sürekli artırmak zorundayız. Polis koruması alacağınıza özel güvenlikle kendi korumanızı 24 saat sağlayacak imkanı oluşturduk."
Soylu, özel güvenliklerin bilgilerini sürekli güncellemek için yeni eğitimler verildiğine işaret ederek, isteyen özel güvenlikçilere özel harekat eğitim dahil olmak üzere her türlü eğitimin verileceğini anlattı.
Ülke genelinde başlatılan özel güvenlik görevlileri eğitim programı kapsamında, toplamda 265 bin 667 görevliye eğitim verildiğini belirten Soylu, havaalanlarını denetleme sayısını da artırdıklarını söyledi.
Bakan Soylu, sertifika alan özel güvenlikçilere de şu önerilerde bulundu:
"İnsan hayatına doğrudan temas eden bir iş yapıyorsak, ister doktor, ister polis, ister jandarma, ister özel güvenlik olalım, işimizi tam yapmak zorundayız. Hiçbir noktasında ihmal gösteremeyiz. Size, 'Bu kapıdan girenlerin üstü aranacak' şeklinde bir görev verilmişse, bundan hiç kimse için sarfınazar etmeyin. Hiçbir terörist, terörist gibi görünerek yanınıza gelmez. Düzgün, masum gibi görünerek oradan geçmek isteyecektir. Üşenmeyin, korkmayın. Sizin göreviniz; o çantayı, elbette ki usulünce, insanları gücendirmeden aramak ve dikkat göstermektir. Hukuki bakımdan elbette ki polis veya jandarma değilsiniz. Ama suç ve suçluyla mücadelede, terörle mücadelede artık sizler de bu ülkenin sorumluluk almış evlatlarısınız. Sizler de bizim kahramanlarımızsınız. Bu ülkenin her evladından olduğu gibi sizlerden de beklentimiz yüksektir. 15 Temmuz gecesi Çalışma Bakanlığındayken orada bir tane tabancası ve yüreğiyle makam katını bekleyen, görev yerini terk etmeyen, terk etmeyi düşünmeyen arkadaşlarımızı unutmuş değilim. Bizler aynı tarafta, aynı çatı altında görev yapan insanlarız."
