5-7 Aralık 2019 tarihleri arasında, Ankara Büyük Anadolu Hotel’de gerçekleşen 23. TÜRK-İŞ Olağan Genel Kurulu yapıldı. Genel Kurula, Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, sivil toplum örgütlerinin yöneticileri ile TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalara üye çok sayıda emekçi, Uluslarası sendikal örgüt temsilcilerinin de aralarında olduğu 40'a yakın yabancı konuklar, delegelerimiz ve ODTÜ’de Çalışan Üyemiz Özel Güvenlik Emekçisi Hicabi Özen katılım sağladı. Genel Kurul salonunda işçiler en önde yer alırken, TÜRK-İŞ yönetimi ve TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların yöneticileri işçilerin hemen arkasında oturdu. "Türkiye'de TÜRK-İŞ var" ve "Emeğimizden de vatanımızdan da vazgeçmeyiz" sloganıyla düzenlenen Genel Kurulun Divan Başkanlığına TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK seçildi. TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK Divan Başkanı olarak TÜRK-İŞ 23. Olağan Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasına farklı işkollarında çalışıp, TÜRK-İŞ çatısı altında toplanan emekçileri tek tek selamlayarak başlayan KAVLAK; “Dostlarım, hoş geldiniz kavgamıza, insan gibi yaşamak çağrımıza… Hoş geldiniz, çarkların tıkırtısına, şalterin kıpırtısına, sabır taşına hoş geldiniz. Ne güzel şey kardeşlerim, omuz omuza yürümek yollarda, sarılmak hiç tanımadığın bir yoldaşa, gökyüzünde uçan güvercine, elleri karanfil kokan emekçiye, merhaba…” dedi. TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul KAVLAK’ın, gerçekleştirdiği açılış konuşmasının ardından Divan’daki yerini alırken, kürsüye TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY çıktı. TÜRK-İŞ'in 1 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük işçi örgütü olduğunu belirten ATALAY, hedeflerinin 4 yıl içerisine 1,5 milyon üye sayısına ulaşmak olduğunu vurguladı. Devam eden asgari ücret görüşmelerine değinen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, bu yıl asgari ücret konusunda Hak-İş ve DİSK'in de görüşlerini aldıklarını anımsattı. Bir kişinin yaşam maliyetinin 2 bin 578 lira olduğunu vurgulayan ATALAY, "Arkadaşlarımız bu rakamın üstünde pazarlık yapacaklar. Bu rakamın altında bir şey olursa konuşmayız, bunu bize getirmenin bir anlamı yok, o masada oturmayız." dedi. Kıdem tazminatı uygulamasını geriye götürecek bir düzenlemeyi kabul etmeyeceklerinin dile getiren TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, şunları söyledi: "Kıdem tazminatını almayan çalışanlar var, bu çalışanların kıdem tazminatını alması için yapılacak bir düzenlemeye her türlü desteği vermeye hazırız ama bu mevcut yapıyı bozdurmayız. Geriye doğru gidiş olursa bizim buralarda durmamızın anlamı yok. Herkes ceketini alıp gitsin." TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusuna da değinerek, "EYT konusunda bir yerden başlamak lazım, bir şeyler yapmak lazım. Sebebi şu; kayıt dışı istihdam oranı yüzde 35. Bunları kayıt içerisine almak lazım. Böylece vergi alınacak, sigorta ödenecek, örgütlülük artacak. 17 milyon çalışanın sadece 2 milyonu örgütlü. Ülkeyi yönetenlere, Meclis'e ve bize bu konuda sorumluluk düşüyor." diye konuştu. Çalışma hayatında sorunların devam ettiğini ifade eden TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, ücretli çalışanların ocak ayında aldığı ücreti yüksek vergi dilimleri nedeniyle aralık ayında alamadığını vurguladı. Soma'da 301 madencinin yaşamını yitirdiği maden faciasını anımsatan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle can kayıplarının yaşanmaya devam ettiğine dikkati çekti. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasına rağmen birçok işverenin iş sağlığı ve güvenliği kurallarını hiçe saydığını vurgulayan Atalay, şöyle devam etti: "Düşünebiliyor musunuz, 500 dairelik bina yapıyor, binada 2 bin tane oda var ama bir oda fiyatını çalışanların yaşamı için harcamıyor. Çalışanlar çadırlarda yatırılıyor ve orada çıkan yangında maalesef can veriyor. Bu ülkemizin problemi, bu bizim problemimiz. Bunu çözmesi gerekenler ülkeyi yönetenler. Maalesef bugüne kadar bununla ilgili düzgün bir netice alamadık. Kamyon, traktör kasalarında tarım işçileri can vermeye devam ediyor. Parkta oynaması, okula gitmesi gereken çocuklarımız çalıştırılıyor. Ülke olarak bu sorunu da çözmemiz lazım." TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşeron işçilerin kamuda kadroya geçirildiğini anımsatarak, bazı yöneticilerin kadroya geçen bu işçilere hala taşeron işçi muamelesi yapmasına tepki gösterdi. Türkiye genelinde 300 civarında alışveriş merkezi (AVM) bulunduğuna ve buralarda toplam 500 bin kişinin çalıştığına dikkati çeken TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, tamamına yakını asgari ücretle ve günde 10 saatten fazla çalışan bu işçilere sahip çıkmaları gerektiğini söyledi. Irkçılığın tedavi edilemeyen bir hastalık olduğunu ifade eden TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Suriyeci sığınmacıların durumuyla ilgili araştırma yaptırdıklarını, bu araştırmayı kitaplaştırarak tüm kurum ve kuruluşlara dağıtacaklarına değindi. Genel Kurulda söz alan Genel Başkanımız Ömer ÇAĞIRICI, yakın zaman önce aramızdan ayrılan Selüloz-İş Sendikası Genel Başkanı Ergin ALŞAN’a başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Özel güvenlik işçilerinin zor şartlar altında çalıştığını belirten ÇAĞIRICI, “bugün Van’da eksi yirmi derecede havalimanında hava sahamızı koruyan, Antalya’da elli derece sıcakta güneş altında görevini yapan, Diyarbakır’da hastanelerde her gün şiddete uğrayan, Samsun’da kız yurdunda evlatlarımızı korurken darp edilen, İzmir’de AVM lerde egzoz gazı soluyarak nöbet tutan, Trabzon’da geçim sıkıntısından borç batağında yüzde dört zamla yaşamaya çalışan, İstanbul’da mezarlıklarda vefat eden canlarımızı koruyan kısacası hayatımızın her anında olan ama görmezden gelinen yüzde dört zamlarla açlık sınırına mahkûm edilen ama mücadelesinden yılmayıp 43 bin üyesiyle Türkiye’nin göz bebeği özel güvenlik emekçileri temsilen karşınızdayım. Sizlere teşkilatımızın ve tüm özel güvenlik emekçilerin selamını getirdim. TÜRK-İŞ’in 23. Olağan Kurulundan tüm özel güvenlik emekçilerine selam olsun” dedi. Türkiye'de taşeron işçilerin kamuda kadroya geçirilmesinin öncüsü ve önderinin Yol-İş Sendikası ve TÜRK-İŞ olduğunu söyleyen ÇAĞIRICI, Yol-İş Sendikası ve Genel Başkanı Ramazan AĞAR ve TÜRK-İŞ Yönetimiyle beraber haklı davası ve bu haklı davanın sonucu olan taşeron sistemin son bulması ve bu arkadaşların 657’li 4D’li kadro hakkını almasını sağladığını belirtti. Tüm taşeron işçilerin kadroya alınmadığını söyleyen ÇAĞIRICI, “dönemin Bakanını da hatırlarsınız. Sözler vermişti ekran karşısında ama yok fakat yok şart yok herkes kadroya geçecek denmişti. Sonradan baktık ki amalar da varmış fakatlar da varmış şartlar da şartları varmış. Ucube bir sistem meydana getirdiler. Ve bizim kaşımıza o zamana kadar pek ismini duymadığımız KİT’ler diye bir kavram geldi. Bu arkadaşlarımız kadroya alınmadı. Daha sonra bir kadro süreci yaşandı. Bu arkadaşlarımızın mülakatları ve sınavları yapılacak denildi. Arkadaşlarımıza bazı naylon sendika ve konfederasyon şunları söyledi. TÜRK-İŞ’ten istifa edin bizim sendikaya geçin. Yoksa sınavlarda başarılı olamazsınız. Yoksa sizi biz kadroya aldırmayız. Bunu söyleyebilen bir sendika bir konfederasyon olabilir mi? Bunlar yaşandı. Burada TÜRK-İŞ’in çok büyük bir emeği var. Başta Yol-İş ailesine sonra TÜRK-İŞ imizin yönetimine kalbi şükranlarımı sunuyorum. Onlar yalan ve yanlış anlatsa da bizler TÜRK-İŞ ailesi olarak bu taşeron mücadelesinde emek ve çalışma hayatında işçiler adına gerçekten kimlerin mücadele ettiğini güçlü bir şekilde haykıracağız” dedi. Taşeron sistemden gelen bir genel başkan olduğunu belirten ÇAĞIRICI, Konfederasyonumuz beni asgari ücret komisyonuna layık gördü. Benden sonra da geçen dönem Güvenlik-İş Sendikamızın üyesi bir kadın arkadaşımız o komisyonda görev aldı. Ve gerçekten de çok isabetli oldu. Asgari ücret görüşmelerine yeni bir soluk yeni bir heyecan kattı. O görüşmelerde neyin nasıl yaşandığını bizzat şahit oldum. 1 TL için TÜRK-İŞ’imizin nasıl mücadele ettiğine şahit oldum dedi. Genel Başkan Ergün ATALAY’a sosyal medya üzerinden algı operasyonu yapıldığına değinen ÇAĞIRICI, fetöcülerle ve PKK yandaşlarıyla iş tutarak TÜRK-İŞ’imize Genel Başkanımıza algı operasyonu yapanlara sesleniyorum. Güvenlik-İş Teşkilatının her neferi her bir özel güvenlik görevlisi dün olduğu gibi bugün de yarın da TÜRK-İŞ in bayrağını şerefle dalgalandırmaya devam edecek. Bundan böyle TÜRK-İŞ’imizin Yönetim Kuruluna ve Genel Başkanına bir laf uzatıldığı zaman o uzanan dilleri koparacağız o uzanan elleri kıracağız. Ben bunları buradan açık yüreklilikle söylüyorum dedi. ÇAĞIRICI, “devletin asli görevi eğitim, sağlık ve güvenliktir. Türkiye’de cennet vatan ülkemizde 325 bin özel güvenlik görevlisi görev yapıyor. 1 milyon 200 binde hazır güvenlik görevlisi var. 150 bin arkadaşımız da taşeron sistemden devletin 657li 4Dli işçi kadrosuna geçti. Hazır kalabalık yakalamışken kendi mesleğimi size anlatayım. Çünkü biz bunu anlatmakta zorlanıyoruz. Öncelikle bizim adımız ve unvanımız özel güvenlik görevlisi. Özel GÜVENLİKÇİ filan değiliz. Biz özel GÜVENLİKÇİ kavramını şiddetle ret ediyoruz. Bizim unvanımız özel güvenlik görevlisi. Bugün ülkemizde 20 tane iş kolu var. Biz 19. İş kolu olan güvenlik ve savunma iş kolunda görev yapıyoruz. Ama bizim bir farkımız var insan hayatının beşikten mezara kadar olan süreçte görev yapan tek meslek gurubu özel güvenlik görevlileri. Şöyle izah edeyim; Bir insan hastanede dünyaya geliyor hastanede özel güvenlik görevlisi var. O çocuğu biz büyütüyoruz. Bugün kreşte ilköğretimde lisede ve üniversitelerde özel güvenlik görevlileri var. Bugün askerlik şubelerinde bile özel güvenlik görevlileri görev yapıyor. Kamusal ve özel alanın her yerinde özel güvenlik görevlileri var. Parklarda bahçelerde AVM’lerde ve her yerde karşılarına bizim meslek gurubu çıkıyor. Bu dünyada kimse baki değil herkes ahirete intikal edecek. Mezarlıklarda da özel güvenlik görevlileri var. Bakın bir insan dünyaya geldi biz karşıladık ahirete gitti biz uğurladık. Bizler maalesef toplumda yeterli saygınlığı göremiyoruz. Bizim kanunumuz Türkiye de 2004 yılında TBMM de yasalaştı. Bizim sendikamız Güvenlik-İş 2011 yılında kuruldu. Sendikamızın kurulmasından günümüze kadar özel güvenlik görevlileri altın bir çağ yakaladı. Sendikamızın üye sayısı 43 bin. Ben teşkilatıma da her zaman söylüyorum biz 43 bin üye sayısına işte bu güzel logosu olan TÜRK-İşimizin sayesinde yaptık. İnşallah yakın bir zaman da meclisimize bir kanun teklifi verdik. Yasalaşması konusunda hiçbir olumsuzluk yok. Bizim 19. İş kolu inşallah ayrılacak. Daha da güzel işler olacak 325 bin özel güvenlik görevlisinin hepsini TÜRK-İŞ ailesinde birleşmesi için 81 ilde teşkilatımız Güvenlik-İş te hep beraber çalışıyoruz. Bugün ülkemizde devletimizin en üst makam Cumhurbaşkanımızdır. Ama şunu unutmayın ki işçilerin Cumhurbaşkanı da TÜRK-İŞ Genel Başkanı Sayın Ergün ATALAY’dır. Bu böyledir ve böyle kalacaktır” dedi. Büyük Anadolu Termal Otel'de gerçekleşen Genel Kurul, 7 Aralık 2019 Cumartesi günü yapılan seçimlerle son buldu. Oy verme işlemi saat 17.00’de sona erdiği genel kurulda, 289 delege oy kullandı. Oyların, 279’u geçerli, 10’u da geçersiz sayıldı. Geçerli oyların ardından TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, Genel Sekreter Pevrul KAVLAK, Genel Mali Sekreter Ramazan AĞAR, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp ALEMDAR görevlerine yeniden seçildi. TÜRK-İŞ’imize ve TÜRKİYE’mize hayırlı olsun.
